Çalıkuşu kitabını okumaya zorla başladım açıkçası.Çünkü çok uzun gözükmüştü gözüme.
Fakat sonrasında iyi ki okumuşum dedim. Reşat Nuri'yi zaten tanımayanınız yoktur.Eserinin herhangi bir bölümünde bile en ufak aykırılık görmedim. Sadece ilk başta gözüm korkmuştu biraz o kadar.
Hem zaman mekan ilişkisi hem zaman olay ilişkisi ve yazarın tüm konuları ele alış şekli gerçekten muazzamdı.
Eserin yazıldığı dönemin şartlarına bakılırsa özellikle bizim şu zamanda anlamını bilmediğimiz bir sürü kelime ve cümle yapısı olduğu halde yazarın anlatımı çok sade olmakla beraber asla üstü kapalı,anlam karmaşası yaratacak cümle bulunmuyordu,kelimelerin anlamları da dipnot gibi sayfanın en altında verilmişti.
Olayların İstanbul'dan bağımsız,Anadolu köylerinde gerçekleşmesinin de Reşat Nuri'nin kendine özgü tercihleri ve üslubu olduğunu söyleyebiliriz. Ayrıca o dönemin şartlarına göre kadına verilen değerin günümüze göre bile daha az olduğunu görebilmek mümkünken Feride karakterinin güçlü,cesur,azimli,tuttuğunu koparan ve kararlı biri olarak öne çıkması da ayrı bir güzellik katmış hikayeye.
Bu romanda ele alınan konuların tüm kadınlara ilham olduğunu da söylemek mümkün.Güçlerinin,istek ve yeteneklerinin farkına varmalarına katkıda bulunan bir eser olmuştur.
Bütün zorluklara rağmen hikayenin sonunda aşk karşısında yenik düşen ikilinin büyük aşkı da gerçekten imrenilecek cinsten. Erkeklerin bazen hayatlarına girmiş olan en güzel,en etkileyici kadına bile haksızlık edebileceğini,farkında olmadan onu incitebileceğini,kalbini kırabileceğini gösterdikten sonra, aslolanın yine kalbindeki hisler olduğunu vurgulayıp Feride ve Kamran'ın aşkını gün yüzüne çıkaran bir eser konumuna geliyor.
Sadece aşk romanı olarak değerlendirmek de elbette doğru değildir.Toplumsal meseleleri de ortaya çıkararak gerçekçi ve fark ettirici bir eser niteliği taşımaktadır.
Yorumlar
Yorum Gönder