BİR NEVRUZ MACERASI



Balkan coğrafyası gezimi tam     21 Mart'a denk getirmiş olmanın mutluluğunu yaşıyorum.Çünkü Nevruz'da bu bölgede yapılanları öğrenmek istiyordum.

Nevruz'u elbette daha önce çok duydum.Fakat bu coğrafyada Nevruz bambaşkaymış. Bizim bildiğimiz ya da yaptığımız sayılı şey varken burada kutlamalara,şenliklera,farklı farklı birbirinden ilginç etkinliğe şahit oldum.

Öncelikle evlere bahar temizliği yapılıp ,kutlamalara hazır hale getirilirmiş.Kırlara çıkılıp,buralara salıncaklar kurulup kötülüklerden arınılırmış.Delikanlılar yüzlerini boyayıp hemen ardından derede yıkanırmış baharın ilk suyuyla.

Bir sokakta dolaşırken çocuklara rastladım.Kapı kapı gezip fındık fıstık topluyorlardı.Sokak turuma devam ettim ve burnuma yemek kokuları gelmeye başladı.Kazan kazan yemek pişiriliyordu. Bana en ilginç gelen adet ise sofralara s ve ş harfleri ile başlayan yedi tane nesne koyulması oldu.

Sonrasında bu huzurlu sokaklardaki gezintime devam ederken akarsulardan getirildiğini öğrendiğim sularla hayvanların ıslatıldığını,bunun yapılma nedenini ise hayvanları daha sağlıklı yaptığına inanılması olarak öğrendim.

Cıvıl cıvıl sokaklar,meydanlar müzik sesleriyle daha da şenlenmişti.Keşke hiç bitmese diye düşündüm.


Güç,kudret ve yeniden diriliş gibi anlamlara gelen demir dövme işlemine de şahit oldum. Tüm bunlar yaşanırken ben hayretle izliyordum. Bu bölge zaten kesinlikle gezilmesi gereken bir yer bence ama Nevruz'a denk gelince küçük,rengarenk evler daha kalabalık,sizi eskilere götüren sokak kaldırımları ve taşları adeta kutlamalara ortak oluyor gibiydi.


Akşam da son olarak yine tüm fenalıklardan,kötülüklerden üzüntüden,hastalıktan kurtulmak için ateş yakıldı ve üzerinden atlandı .

Kardeşliğin,birlik beraberliğin ,paylaşmanın bitmediğini,hala yaşatıldığını bana bir kez daha hayranlıkla anlattı bu Nevruz macerası...


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar