SARAY'IN İNCİSİ: KÜÇÜKYONCALI KÖYÜ 

  Küçükyoncalı köyü Tekirdağ Saray'ın en gözde koylerindendir.Havası,suyu sizi mest eder, içiniz huzur dolar.

Öncelikle ormanlarından bahsedelim kısaca...

Geçit Ormanı adı verilen bir orman,sizi bambaşka dünyalara götürüyor.

Muhteşem bir göl,upuzun ağaçlar, arı bakıcılarının eşyaları size en doğal anları yaşatıyor. İnsanlar buradan tarla edinmiş ve zamanı gelince ekim-hasat döngüsü devam ediyor.Havasını içinize çektiğinizde adeta içiniz temizleniyor. Ayrıca mükemmel bir piknik alanı... Çocukların özgürce koşup oynayabileceği bir alan.

Biraz ileride köyün manzarasını ve dağ manzaralarını en güzel şekilde görebileceğiniz Uncu Yolu bulunuyor.Sadece bu manzarayı ve Istıranca Dağları'nı 360° görebileceğiniz bir yer.Büyülenmemek imkansız.Hiç gidesiniz gelmiyor buradan...

Bir sürü tarla, boş arazi, çayır bulunmakta.

Tüm köye yetecek şekilde bir cami bulunmakta...

Dışı yeşil ve içi 2 katlı olan, çok güzel çini işlemeleri olan çocuklara Kur'an kurslarının verildiği bir camii.

Ayrıca,sadece köy halkının değil, dış bölgelerden gelen insanların bile asla vazgeçemediği,adeta şifa bulduğu bir sürü çeşme var.

Lakin tek bir eksik var.Köyün okulu yaklaşık 3 sene önce depreme dayanıklı olmadığı iddiasıyla yıkılmış ve 3 yıldır yapımı hala tamamlanmamış.Öğrenciler en yakın bölgedeki okula nakil edilip, devlet tarafından masraflar karşılanmış.

Bu arada köyün nüfusunun ortalama 5000 olduğu söyleniyor.Daha da fazlası olabilir elbette.Bu nedenle köy gerçekten muazzam.

Halkı o kadar samimi, sıcakkanlı ve misafirperver ki... Hele ki düğünlerde bir görseniz.

Burada bulunduğunuz süreçte en az 1 düğüne denk gelirsiniz.

Gündüz vakti yaşananlar, gelin alma adetleri,yemek kültürleri gerçekten sizi çok mutlu ediyor.

Düğün gecesi oyun havaları, sohbet ortamları, kına gecelerinde düzenlenen eğlenceler vb. size eşsiz bir zevk yaşatıyor.

Buradan gitmek için hazırlık yapmaya başlamak aklınızdan bile geçmiyor.O kadar benimsiyorsunuz ki burayı, sanki herkes size eş,dost,akraba oluvermiş.

Gençlerin muhabbeti, arkadaş ilişki ortamı, yaşlıların tatlılığı,birlik beraberlik ve imece usulü gerçekten eşi benzeri bulunmayan bir haz veriyor...

Son olarak şunu da eklemek isterim ki bu köyün kadınları gerçekten harika.Dokuyan eller diye bir topluluk kurup efsane dokumalar yapıp satıp geçimlerini sağlıyorlar.

Aynı zamanda köyün tescilli işaret alan bir de keşkeği var ve lezzetini tarif etmeye kelimeler yetmez.Hatta her sene Eylül ayında keşke festivali yapılıyormuş.