Zeynep Aydın

        Benim bu yılım çok güzel ve keyifli geçti. Okulumu çok sevdim, özellikle de sınıfımı... Öğretmenlerime çok alıştım çok güzel zamanlar geçirdim. İlk dönem sınavlarım çok iyi geçmişti. İkinci dönem için aynı şeyi söyleyemesem de. En sevdiğim ders biyoloji oldu.Hiç sevmediğim ders ise yok sanırım. Fiziğim ilk dönem çok yüksek iken ikinci dönem notlarım biraz düştü ama hala fiziği seviyorum. Kimyada ise her iki dönemde de yüksek notlar aldım. Aslında yazılı öncelerinde korkuyordum çünkü sanki konular çok zormuş ve yapamayacak gibi hissediyordum.Fakat güzel çalışarak onu da hallettim. Biyolojiye gerçekten bayılıyorum.Konular çok zor ve tamamen ezber olmasına rağmen sevdiğim ve ilgi duyduğum için çalışmak da eğlenceli hale geliyordu. Matematikten ise korktuğum ve ön yargılı yaklaştığım için ikinci dönem notlarım düştü maalesef ama halletmeye çalıştım yine de. Her ne kadar sayısal dersleri daha çok sevsem de sözel dersleri de sevdim. Tarih dersini de öğretmeni de ço...

                Sadece Kurban Bayramı'na özel bir huyum vardır. Asla et yemem, görmeye bile dayanamam.Yani kısmen vejeteryan gibiyim de denebilir. Hayvanların kesildiğinin bilincinde olmak üzüyor beni. Aslında sadece Kurban Bayramı'na özgü bir özelliğim olması da ilginç... Normal gündelik yaşantımda eti her türlü yerim, severim de... Aklıma gelmez böyle şeyler ama gelin görün ki Kurban Bayramı bir geliyor ben ağzıma et sürmüyorum. Kan kokusu alıyorum havada sanki. Çok komik durumlar aslında ama çok uzun süredir her sene Kurban Bayramı'nda böyleyim ben. Herkes yanımda etleri, kavurmaları yer,et dağıtır,paketler ama ben asla bakamam bile. Ne zaman geçer bu huyum bilmem. Herkes çok garipsiyor bu huyumu ama ben anlayış bekliyorum. Gereksiz bir vicdan azabı olduğunun farkındayım ama o hayvanların nasıl kesildiğini ve kanlarını düşündükçe içim parçalanıyor işte yapacak bir şeyim yok maalesef. Atlatmaya çalışıyorum. Umarım anlatacağım...